Kökümüz Toprakta, Yüzümüz Ufukta

7 Maddede Yaşam Felsefemiz

  • Toprakla ilişki kurmayı öğrendikçe, ona hizmet etmeyi ve ondan hizmet almayı da kavrarız; ona bereket verip güç kattıkça, biz de güçleniriz. Başta çiftçiler, işleyiciler ve tüketiciler olmak üzere, tarım-gıda değer zincirinin tüm aktörleri, toprağın yaşamsal değerinin HAKKINI TESLİM ETMELİ!

 

  • Toprağa can verenler, onun dilinden konuşup, onunla hemhal olup soframızı, kazancımızı ve kültürümüzü büyütenler kıymetli. Çiftçinin tarımla ilişkisi, hayatını sürdürmesine katkı sunan bir araç olmanın ötesine geçebilir; kendisi, ailesi, toplum ve devlet için değer ürettiği bir seviyeye YÜKSELEBİLİR!

 

  • Ne yediğini, yediğinin nasıl bir toprakta beslenip nasıl bir yolculuğun ardından tabağına geldiğini bilmek, hak. Tüketici, besleyici gıdaya büyük maliyetler ödemeden ULAŞABİLİR!

 

  • Çiftçinin tarımla ilişkisi, hayatını sürdürmesine bile katkı sunamayan; kendisi, ailesi, toplum ve devlet için değer üretemediği bir seviyede sıkışıp kalıyor. Tüketici, besleyici gıdaya uygun maliyetlerle ve güvenli biçimde erişemediği için kaygılı hissediyor. Bu kaygıları ortadan kaldıracak politikalar üretmek MÜMKÜN!

 

  • Sorunları, geniş perspektiften, bütüncül bakarak ele almak çok şeyi değiştirir. Tarım-gıda sektörünün sorunlarını, bu sorunları yaşayan farklı tarafların bakış açılarından görmek VAZGEÇİLMEZ!

 

  • Herkes birbirini, dolayısıyla ihtiyaçlarını doğru anlarsa, kendi adına doğru katkıyı sunar. Ortak sorunları aşabilmek için, değer zincirinin farklı tarafları arasındaki iletişim OLMAZSA OLMAZ!

 

  • Yeni yaklaşımları takip etmeden, dünyada üretilen güncel bilgi, uzmanlık ve tecrübeye kulak vermeden başarmak zor. İleri görüşlü tavır alabilmek için, yeniliğe açık zihinle çalışmak ŞART!